Hipertansiyon büyük ve küçük kan basıncının normal olarak kabul edilen değerlerin üzerinde olmasıdır. 140/90 mmHg ‘nın üzerindeki değerler Hipertansiyon olarak kabul edilir.
Hipertansiyonun önemi; zaman içersinde,kalp krizi, inme, kalp yetersizliği, böbrek yetersizliği ve anevrizma ( damarda balonlaşma )gibi hastalıklara sebep olmasıdır.
Türkiye’ de erişkin her üç kişiden biri HT hastası olup yaklaşık 15 milyon kişide HT mevcudiyeti durumun ne kadar önemli olduğunun göstergesidir.

Hipertansiyon baş ağrısı ( özellikle enseden gelen ), baş dönmesi, kulak çınlaması, çarpıntı hissi  ,nefes daralması, çabuk yorulma, konsantrasyonda azalma, burun kanaması gibi yakınmalarla ortaya çıkabileceği gibi hiçbir belirti vermeyebilir ve geç dönemde organ hasarları ile ortaya çıkabilir.
Hipertansiyonun başlıca 2 tipi mevcuttur. Primer HT  ( Esansiyel HT) :hastaların %95 ‘i bu grupta olup halk arasında Irsi HT ‘da denilen ve çoğunlukla ebeveynlerinde de HT bulunan gruptur. Diğer grup ise Segonder HT olup tiroit ,böbrek dokusu ve böbrek damar hastalıkları, böbrek üstü bezi hastalıkları ve aort damarı ( aort koarktasyonu) hastalıkları gibi hastalıklar esnasında ortaya çıkan HT şeklidir.

Hipertansiyon tanısı değişik zamanlarda, dinlenmiş durumda yapılan birden çok ölçümde tansiyonun normal kabul edilen değerlerin üzerinde çıkması ile konulur. Hastane ortamında yapılan 1 ölçümün yüksek çıkması ile HT tanısı koyulamaz ( beyaz önlük  hipertansiyonu )
Evde yapılan tansiyon ölçümlerinde; en az 15 dk. Dinlenmiş ve oturur vaziyette ölçüm yapılmalı, kola uygun bir manşon kullanılmalı, ölçüm öncesi hemen yemek yenilmemeli, sigara içilmiş olmamalı ,ölçüm her iki koldan yapılmalıdır. ( eğer iki kol arasında fark mevcutsa yüksek bulunan taraf ölçü olarak alınmalı ve daha sonraki ölçümler o taraftan yapılmalı ). Şüpheli durumlarda veya tansiyon ilacının etkinliğinin değerlendirilmesinde Tansiyon Holteri denilen cihazların takılması da gerekebilir.

Hipertansiyon tedavisi ilaç tedavisi ve önlemler olarak bir bütündür. Her ikisinden birisinin eksik olması yeterli sonucun alınmasını engeller.
Türkiye’de Hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısı hastalıklarının farkında olup bunlarında ancak yarısı ilaç kullanmaktadır. Tüm hastalarda tansiyonu kontrol altında olanların oranı ise %27  düzeyindedir.
Hipertansiyon kontrolü için ilaç tedavisi yanında yaşam şeklinde değişiklik yapılması esastır. Diete  dikkat edilmesi ( DASH dieti ) ,tuz  kısıtlaması, potasyum ve magnezyumdan zengin beslenme  ,düzenli eksersiz yapılması ve kişiye özel stresle baş etme yöntemlerinin geliştirilmesi  önemlidir.

Sonuç olarak Hipertansiyonun kendisi değil sebep olduğu hastalıklar ölümcüldür. Bu nedenle Hipertansiyon varlığının farkında olmak ilk adımdır. Bundan sonra bir uzman hekime muayene olup  gerekli tetkikleri yaptırmak ve ilaçları düzenli olarak, önerilen şekilde kullanmak suretiyle riski azaltmak sizin elinizdedir.