Sarkoidoz Nedir? - Prof. Dr. Benan Çağlayan
3 Mayıs 2023 Çarşamba | Bizden Haberler
Sarkoidoz nedeni tam olarak bilinmeyen en sık akciğer ve göğüs içerisindeki lenf bezleri olmak üzere tüm doku ve organları tutabilen sistemik bir hastalıktır. Hastalık bağışıklık sisteminin bugün için tam aydınlatılamamış bir mekanizma ile harekete geçmesiyle ortaya çıkar. En sık görüldüğü yaş aralığı 20-40 yaş arasıdır ve kadınlarda biraz daha sık rastlanılır.
Hastalığın belirtileri nelerdir?
Hastaların çoğu asemptomatiktir yani herhangi bir rahatsızlık yoktur. Bu hastalarda teşhis genellikle başka nedenlerde çekilen akciğer grafisi veya tomografide büyümüş lenf bezlerinin görülmesi ile konulur. Hastalık lenf bezlerinin dışında akciğer dokusunda da bulunduğu zaman öksürük, nefes darlığı, göğüs ağrısı gibi semptomlara neden olur. Solunum sistemi ile ilgili bu belirtilerin yanı sıra bazı hastalarda halsizlik, çabuk yorulma, eklem ağrıları, ateş, bacakların ön yüzünde kırmızı sert ve kabarık nodüllerin ortaya çıkması gibi belirtiler olabilir. Ayrıca sarkoidozun etkilediği organa ait belirtiler görülebilir.
Hastalığın teşhisi nasıl konulur?
Hastalığın tanısı için ilk adım akciğer grafisi çekilmesidir. Akciğer grafisinde sarkoidoz ile ilgili bulguların görülmesi durumunda bilgisayarlı tomografi çekilmeli ve lezyonlar detaylı olarak incelenmelidir. Sarkoidoz hastalarında genellikle lenf bezleri tutulduğundan tomografide büyümüş lenf bezleri kolaylıkla görülebilir. Ancak hastalığın kesin tanısının konulabilmesi için bu lenf bezlerinin bronkoskopik bir teknik olan EBUS yöntemi ile örneklenmesi gerekir. EBUS ayaktan hastaneye yatış gerekmeden yapılan endoskopik bir biyopsi yöntemidir ve alınan biyopsi sayesinde lenfoma, tüberküloz ve diğer sistemlerin kanserleri ile ayırıcı tanı yapma mümkün olur.
Sarkoidoz hastalığı akciğerler veya göğüs içi lenf bezleri değil de bir başka organı tutuyorsa ilgili organdan biyopsi yapılarak tanıya ulaşılması mümkündür.
Hastalığın tedavisi nasıl yapılır?
Sadece lenf bezlerinin tutulduğu evre I olgularda, hastanın yaşam kalitesin etkileyecek semptom yoksa tedavi gerekmez. Bunlar genellikle genç hastalardır ve tanı rastlantısal olarak çekilen akciğer grafisinde lezyonların görülmesi ile konulur. Bu hastalarda %60-70 oranında birkaç yıl içerisinde hastalığın kendiliğinden gerilediği görülür. Hastanın yaşam kalitesini bozan semptomların varlığında veya tutulan organın fonksiyonlarında bozulma ortaya çıktığında ise tedavi gerekir. Tedavi uzun sürelidir (6-9 ay) ve nüksler olabilir.