Duygusal Yeme Bozukluğunun Üstesinden Nasıl Gelinir?
16 Aralık 2021 Perşembe | Bizden HaberlerHayatın getirdiği yük fazla gelmeye başladığında tükenmişlik ve kaygı aşırı yemeyi tetikleyen güçlü sebeplerdendir. İş yerinde devamlı stres yaşayan, boşanan, sevilen birini kaybeden veya ağır hasta yakınına bakım veren kişiler bu zorlu durumlarla başa çıkabilme yöntemi olarak yemeği kullanırken günlük hayattaki sıradan veya hafif can sıkıntısıyla baş etmek için de aşırı yemek yemeği tercih edebilir. Birçoğumuz için yemek bir ödül, mutluluk ve keyif kaynağı olarak kodlandığı için de duygusal yemek yeme davranışında bulunabiliyoruz. Fakat duygusal yeme sonucunda bedenin ihtiyacından daha fazla kalori almış oluyoruz.
Yalnızlık, sıkıntı, kaygı ve öfke hayat boyu herkesin sıkça yaşadığı duygulardır. Ve duygularımız bize bir şeylerin yolunda gidip gitmediğini anlatan önemli sinyallerdir. Önemsememek, duymazdan gelmek ve geçiştirmek onları yok etmez. Her bir duygunun kendine has tetikleyicileri ve yatıştırıcı unsurları vardır. Yemek, bu duyguları iyileştirmese de kısa da olsa kişide yatıştırıcılık ve hissizlik hali sağlar. Duygusal açlık, kişinin hayatındaki duygusal sorunların altındaki sebepleri çözemediği gibi aşırı yemenin verdiği huzursuzluk hissiyle de sizi baş ettirmek zorunda bırakacaktır. Duygularınızla baş etmeyi öğrenmeniz için ilk adım; yiyerek baş etmeyi sağladığınıza inandığınız duyguları bulmak ve bu duyguların nasıl tetiklendiğine odaklanmanızdır. Duygusal yemeyi olumlu ve olumsuz yönleriyle değerlendirin. Yeme davranışını karnınız tokken gerçekleştirmek istediğiniz durumlarda ne hissettiğinizi ve gerçekten neye ihtiyaç duyduğunuzu anlamaya çalışın. Aç olmadığınız veya doyduğunuz halde yemek yemeye devam ediyorsanız, diğer lokmayı ağzınıza götürmeden alarmı beş dakika sonra çalmak üzere kurun ve mola verin. Sessiz sakin bir ortama geçerek beş dakika boyunca yeme arzunuzu tetikleyen tüm hislerinizi ve duygusal tetikleyicilerinizi gözlemleyin. Alarm çaldığı halde hala yemek yeme istediğiniz aynı şekilde devam ediyorsa kendinize şu soruyu yöneltin: ‘’Şu an duygularımla baş edebilmek için gerçekten neye ihtiyacım var?’’ Bu süreçte en önemli olan şey kendinizi yargılamadan duygularınızı ve hislerinizi merak etmektir.
İkinci olarak yeterli uyku, dinlenme, stres ve hayat dengesi olarak bedeninize bakım vermeyi ihmal ediyorsanız, bedeninizdeki açlık ve tokluk sinyallerini duymak ve ona uygun davranmak yemeğin ödül niteliğini taşımasından dolayı zorlaşır bir hale gelir. Bu nedenle tedavi başlarında yemekle ilgili ipuçlarından uzak durulması önerilir. Yeme bağımlılığı olan kişilerin iç kontrolü henüz gelişmediği için favori yiyeceği evde bulandırması veya favori restoranına gitmesi iyi bir fikir değildir. Her duygusal açlık hissi geldiğinde kendimize yemeğin mutluluk yaratmayacağı, sonrasında suçluluk ve pişmanlık duygularıyla bizi mutsuz edeceğini söylemelisiniz.
Üçüncü olarak, duygusal yeme isteği geldiğinde kendinize her seferinde hatırlatmanız gereken cümle açlık hissinin geçici olduğudur. Hayatınızda ruhunuzu beslemek, kendinizi sakinleştirmek, dikkatinizi dağıtmak ve sorunlarınızı çözebilmek için yemek yemek dışında başka yollar bulmayı denemelisiniz. Son olarak duygusal açlık geldiği zaman bulunduğunuz ortamı değiştirerek on dakikalık yürüyüş yapmak size oldukça iyi gelecektir. Eğer aşırı yemek yemeyle beraber duygularınız katlanılması zor bir şekildeyse terapi almayı göz ardı etmemelisiniz.